Gelişmeler

Gelişme Detayı

‘Zeytinlikler Yaşam Alanımızdır,Talan Yasası Teklifini Kabul Etmiyoruz’

26 Haz 2025

BASIN AÇIKLAMASI

 

19 Haziran 2025 Perşembe günü TBMM’nin İlgili Komisyonlarınca görüşülerek kabul edilen “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” açıkça doğa katliamının önünü açar niteliktedir. Kamuoyunda Zeytinlikleri Madenciliğe Açan Torba Yasa olarak bilinen bu hukuksuz düzenlemeyi kabul etmiyor, Aydın Barosu olarak çevreye, tarıma ve topluma verilecek en ufak bir zararın dahi şiddetle karşısında olacağımızı bildiriyoruz. Kanun teklifi, Anayasanın 56. Maddesi ile güvence altına alınan sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını ihlal edilmekte, Anayasanın 169 ve 170. Maddelerinde ormanı ve orman köylüsünü koruyan hükümleri yok saymaktadır. Bu düzenleme ile zeytinliklerimizi koruyan 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerin Aşılattırılması Hakkında Kanun açıkça bertaraf edilmek istenmektedir.

Kanun teklifinde neler yer alıyor

Maden Kanunu’na eklenen tanımlar arasında izinler hakkında karar vermeye yetkili bakanlardan oluşan yeni bir kurul belirtilmektedir. Ancak oluşturulacak kurul denetim ve denge sisteminin sağlanmasında belirsizliklere neden olacaktır.

Madencilik yapılacak orman alanları Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’ne (MAPEG) devredilmektedir. Orman alanları ruhsatlandırma yetkisi bu müdürlüğe ait olacaktır.

Maden ve enerji projelerinin Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreçleriyle ilgili değişikliklerde projelerin “ÇED Olumlu” kararı beklenmeden teşvik, onay, izin ve ruhsat süreçlerine başvurulabilmesinin önü açılmak istenmektedir. ÇED süreçlerinde İdarelerden görüş istenmesi ile 3 ay içinde cevap verilmemesi halinde “izin verilmiş sayılması” kuralını getirmektedir. Bu durum İdarenin kamu görevini yerine getirmediği durumlarda otomatik izin verilmesi ile ciddi riskler barındırmaktadır.  

31 Aralık 2024’ten sonra işletmeye alınmış, yapı ruhsatı ve yapı kullanım izin belgesi olmayan elektrik üretim tesislerine verilecek uygunluk belgesi, hem yapı ruhsatı hem de işletme izni olarak uygulanacaktır.

Teklifin 11.maddesinde madencilik faaliyeti yürütülecek kısımdaki zeytin ağaçlarının maden sahalarının bulunduğu ilçe ve il sınırları içinde taşınması ile zeytinlerin bulunduğu orman ve bahçelerde madencilik faaliyetlerinin yürütülmesi ve tesis inşa edilmesinin önü açılmak istenmektedir.

Geçmişte olduğu gibi bugün de zeytinlikler hedef alınmaktadır

Zeytinleri hedef olan faaliyetlerin önünde hukuki bir engel olarak duran zeytinlerimizi koruyan 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerin Aşılattırılması Hakkında Kanun yok sayılamaz. Kanunun 20. Maddesinde “Zeytin sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede zeytinliklerin vegatatif ve generatif gelişmesine mani olacak tesis yapılmaz ve işletilemez.” hükmü zeytinliklerin katledilmesinin karşısında en önemli hukuki dayanağımız olmuştur.

Geçmişte 2013 yılında Manisa’nın Soma ilçesinde yapılması planlanan termik santral projesi için bu kanunumuzun uygulanmasına dair yönetmelikte değişiklik yapılmak istenmiş zeytinlikler “kamu yararı” gerekçesiyle katledilmeye çalışılmıştır. Ancak Danıştay bu değişikliği hukuka aykırı bularak iptal etmiştir.

Yine 2022 yılında benzer bir kanun teklifi ile zeytinliklerin taşınması veya eşdeğer alan oluşturulması düzenlemesi Meclis gündemine gelmiştir.

Danıştayın daha önce iptal ettiği yönetmelik ve meclis gündemine gelen kanun teklifi şimdi tekrar kanun teklifi ile Meclis gündemine gelmektedir. Ne yazık ki doğamızı felakete sürükleyecek büyük bir yanlışta ısrar edilmektedir.

Zeytin ağaçlarının taşınmasının veya yeni zeytin sahasının oluşturulmasın mümkün kabul edilmesi sadece teknik bir süreç ve sayısal bir eşitlikten ibaret değildir. Faaliyet yürüten şirketlerin insiyatifine bırakılan bu süreç zeytin ağaçlarının talan edilmesine ve ekolojik dengenin bozulmasına sebep olacaktır. Zeytin ormanları, orman köylüleri, tarımsal alanlar, toprak verimliliği, toprak mikroorganizmaları, böcek ve kuş popülasyonu yani alandaki bütün ekosistem derinden etkilenecektir.  Yaşı yüz yılları geçen zeytin ağaçlarımızın kültürel belleği ve tarihsel değeri hiçe sayılacaktır.

 

Aydın Barosu olarak çağrımız Anayasaya, taraf olduğumuz uluslararası sözleşmelere ve kanunlarımıza aykırı olan bu kanun teklifinden derhal vazgeçilmesidir. Hukukun üstünlüğünü ve kamu yararını gözeten, halkın, sivil toplum kuruluşlarının ve meslek odalarının katılımını esas alan, doğayı ve kamu vicdanını zedelemeyen düzenlemelerin hayata geçirilmesini talep ediyor kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.

qeqeqwe-1750936616439.jpgqeqeqwe1-1750936738748.jpgqeqeqwe2-1750936748047.jpgqeqeqwe3-1750936755901.jpg
Softream Logo

Aydın Barosu - 2025 © Tüm Hakları Saklıdır.