
Gelişme Detayı
Baromuz Çevre Ve Kent Hukuku Komisyonu tarafından Aydın Adliyesi B kapısı önünde “Zeytinlik alanlarının madenciliğe açılmasının önünü açan ve açıkça Anayasa ile korunan çevre hakkını ihlal eden “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”ne karşı” basın açıklaması yapılmış.
30 Haz 2025
Baromuz Çevre Ve Kent Hukuku Komisyonu tarafından Aydın Adliyesi B kapısı önünde “Zeytinlik alanlarının madenciliğe açılmasının önünü açan ve açıkça Anayasa ile korunan çevre hakkını ihlal eden “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”ne karşı” basın açıklaması yapılmış.
BASIN AÇIKLAMASI
Zeytinlikler Yaşam Alanımızdır, Talan Yasası Teklifini Kabul Etmiyoruz!
19 Haziran 2025 Perşembe günü Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin İlgili Komisyonlarınca görüşülerek kabul edilen “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”açıkça doğa katliamının önünü açar niteliktedir. Kamuoyunda Zeytinlikleri Madenciliğe Açan Torba Yasa olarak bilinen bu hukuksuz düzenlemeyi kabul etmiyor,Aydın Barosu olarak çevreye, tarıma ve topluma verilecek en ufak bir zararın dahi şiddetle karşısında olacağımızı bildiriyoruz. Kanun teklifi,Anayasanın 56. Maddesi ile güvence altına alınan sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını ihlal edilmekte, Anayasanın 169 ve 170. Maddelerinde ormanı ve orman köylüsünü koruyan hükümleri yok saymaktadır.Bu düzenleme ile zeytinliklerimizikoruyan3573 sayılıZeytinciliğin Islahı ve Yabanilerin Aşılattırılması Hakkındaki Kanunaçıkça bertaraf edilmek istenmektedir.
Kanun Teklifinde Neler Yer Alıyor
Maden Kanunu’na eklenen tanımlar arasında izinler hakkında karar vermeye yetkili bakanlardan oluşan yeni bir kurul belirtilmektedir. Ancak oluşturulacak kurul denetim ve denge sisteminin sağlanmasında belirsizliklere neden olacaktır.
Madencilik yapılacak orman alanları, Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’ne (MAPEG) devredilmektedir. Orman alanları ruhsatlandırma yetkisi bumüdürlüğe ait olacaktır.
Maden ve enerji projelerinin Çevresel Etki Değerlendirme(ÇED) süreçleriyle ilgili değişikliklerde projelerin “ÇED Olumlu” kararı beklenmeden teşvik,onay,izin ve ruhsat süreçlerine başvurulabilmesininönü açılmak istenmektedir. ÇED süreçlerinde İdarelerden görüş istenmesi ile 3 ay içinde cevap verilmemesi halinde“izin verilmiş sayılması” kuralını getirmektedir.Bu durum İdarenin kamu görevini yerine getirmediği durumlarda otomatik izin verilmesi ileciddi riskler barındırmaktadır.
31 Aralık 2024’ten sonra işletmeye alınmış, yapı ruhsatı ve yapı kullanım izin belgesi olmayan elektrik üretim tesislerine verilecek uygunluk belgesi, hem yapı ruhsatı hem de işletme izni olarak uygulanacaktır.
Teklifin 11.maddesinde madencilik faaliyeti yürütülecek kısımdaki zeytin ağaçlarının maden sahalarının bulunduğu ilçe ve il sınırlarıiçinde taşınması ile zeytinlerin bulunduğu orman ve bahçelerde madencilik faaliyetlerinin yürütülmesi ve tesis inşa edilmesinin önü açılmak istenmektedir.
Geçmişte Olduğu Gibi Bugün De Zeytinlikler Hedef Alınmaktadır
Zeytinlikleri hedef olan faaliyetlerin önünde hukuki bir engel olarak duran zeytinlerimizi koruyan 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerin Aşılattırılması Hakkındaki Kanun yok sayılamaz. Kanunun 20. Maddesinde “Zeytin sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede zeytinliklerin vegatatif ve generatif gelişmesine mani olacak tesis yapılamaz ve işletilemez…kesin zaruret görülmeyen zeytin ağacı kesilemez ve sökülemez” hükmü zeytinliklerin katledilmesinin karşısında en önemli hukuki dayanağımız olmuştur.
Geçmişte 2013 yılında Manisa’nın Soma ilçesinde yapılması planlanan termik santral projesi için bu kanunumuzun uygulanmasına dair yönetmelikte değişiklik yapılmak istenmiş zeytinlikler “kamu yararı” gerekçesiyle katledilmeye çalışılmıştır. Ancak Danıştay bu değişikliği hukuka aykırı bularak iptal etmiştir. Benzer şeklide 2022 yılında Maden Yönetmeliğinde yapılan değişiklik kanuna aykırı bulunarak Danıştay tarafından iptal edilmiştir.
Yine 2022 yılında benzer bir kanun teklifi ile zeytinliklerin taşınması veya eşdeğer alan oluşturulması düzenlemesi Meclis gündemine gelmiştir.
Danıştayın daha önce iptal ettiği yönetmelik ve gündeme gelen kanun teklifi şimdi tekrar kanun teklifi ile Meclis gündemine gelmektedir. Ne yazık ki doğamızı felakete sürükleyecek büyük bir yanlışta ısrar edilmektedir.
Zeytin ağaçlarının taşınmasının veya yeni zeytin sahasının oluşturulmasının mümkün kabul edilmesi sadece teknik bir süreç veya sayısal bir eşitlikten ibaret değildir. Faaliyet yürüten şirketlerin insiyatifine bırakılan bu süreç zeytin ağaçlarının talan edilmesine ve ekolojik dengenin bozulmasına sebep olacaktır. Zeytin ormanları, orman köylüleri, tarımsal alanlar, toprak verimliliği, toprak mikroorganizmaları, böcek ve kuş popülasyonu yani alandaki bütün ekosistem derinden etkilenecektir. Yaşı yüz yılları geçen zeytin ağaçlarımızın kültürel belleği ve tarihsel değeri hiçe sayılacaktır.
Aydın Barosu olarak çağrımız Anayasaya, taraf olduğumuz Uluslararası Sözleşmelere ve kanunlarımıza aykırı olan bu kanun teklifinden derhal vazgeçilmesidir.
Hukukun üstünlüğünü ve kamu yararını gözeten, halkın, sivil toplum kuruluşlarının ve meslek odalarının katılımını esas alan, doğayı ve kamu vicdanını zedelemeyen düzenlemelerin hayata geçirilmesini talep ediyor kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.
AYDIN BAROSU
ÇEVRE VE KENT HUKUKU KOMİSYONU

-1751283565125.jpeg&w=1080&q=75)

-1751283565351.jpeg&w=1080&q=75)
E-Bülten
Mail listemize kayıt olarak gelişmelerden haberdar olun.